Kartalın Fısıltısı: Hakikatin Kanatlarında Yolculuk

Dağın zirvesinde bir kartal süzülür; gözleri, hem yere saklanan her gölgeyi hem de yıldızların ardındaki ışığı görür. Kartalın bakışı, sadece uzak ufukları değil, insanın içinde kaybolduğu labirentleri de kavrar. Onun gözünde hak ile batıl ayrılmıştır; gökyüzü kadar berrak, gece kadar keskindir.

Her bir kanat çırpışı, hakikatin yankısıdır. Ama bu yankılar, yalnızca duymayı bilen kulaklara ulaşır. Kartal, süzüldüğü yüksekliğin bir sınav olduğunu bilir. Çünkü zirvede olmanın bedeli, yalnızlıkla gelir. Ve bu yalnızlık, içsel bir hesaplaşmanın ilk adımıdır.

2025… İnsanlık, bir dönüm noktasındadır. Kartalın yukarıdan gördüğü dünya, hızla değişiyor. Karanlık ve ışık, birbirine karışıyor. Teknoloji, bilgi ve güç; kimine kurtuluş vaat ederken, kimini karanlık kuyulara çekiyor. Ancak kartalın gözleri, bu karmaşanın içinde beliren bir hakikati fark eder: İnsanlığın aradığı cevap, yüksekte değil, kendi içinde gizlidir.

Kartal, o yükseklikten bir çağrıda bulunur:
“Düşün, hisset, gör! Hakikati bulmak istiyorsan, kendini bulmalısın. Çünkü hiçbir teknolojik mucize, hiçbir dünya düzeni, insanın kendi içindeki hakikati keşfetmesinden daha büyük bir kurtuluş getiremez.”

2025, sadece bir yıl değil, aynı zamanda bir eşiktir. İnsanlığın, kendi yaptığı karanlıkla yüzleşme ve hakikate ulaşma cesaretini gösterip göstermeyeceğinin sınavıdır. Kartalın kanatları altındaki dünya, bu seçimin eşiğindedir.

Ve bir gün… Rüzgâr durur, zaman yavaşlar. Gökyüzü bir ayna gibi yeryüzüne bakar. İnsan, kendi yüzüne dönüp bakma cesaretini toplar. İşte o an, hakikatin ışığı karanlığı deler. Kartalın yıllarca süzüldüğü gökler, bir ayeti yankılar:

“De ki: Hak geldi, batıl yok olup gitti. Şüphesiz ki batıl, yok olmaya mahkûmdur.”
(Furkan Suresi, 81. Ayet)

2025, insanın kendi karanlığından aydınlığa doğabileceği bir şafak olabilir mi? Kartal gibi yükseğe çıkıp, kendi içine bakmaya cesaret edenler için bu sorunun cevabı apaçık ortada. Ama unutmayın, yalnızca cesaretle uçanlar o hakikati görebilir. Peki ya sen? O kanatları çırpacak cesaretin var mı?

4