
Alkol bağımlılığında sıkça yapılan bir hata, alkolü bir düşman gibi görmek ve onu tamamen hayatımızdan çıkarma çabasıdır. Ancak alkol, aslında bizim düşmanımız değildir. Gerçek düşman, içimizdeki bağımlı duygu ve düşüncelerdir. Alkolü düşman ilan etmek ve yıllardır alıştığımız ortamlardan bir anda uzaklaşmak, insanı büyük bir boşluğa sürükleyebilir. Eski bir bağımlı olarak, bu yaklaşımın yanlış olduğuna inanıyorum.
Aksine, bağımlılıktan kurtulduktan belli bir süre sonra, alkollü ortamlara yeniden girilmesi gerektiğini düşünüyorum; ancak bu sefer ayık bir zihinle. Bu, iç görü kazanmanıza ve çevrenizdeki insanların alkol tüketimiyle nasıl değiştiğini gözlemlemenize olanak tanır. Ayık bir şekilde, arkadaşlarınızın 2-3 kadeh sonrasında nasıl bir değişim geçirdiğini fark edebilirsiniz. Bu deneyim, size bir ayna tutarak bağımlılık ve kontrol kaybının ne boyutta olduğunu gösterecektir.
Çoğu zaman, çevrenizdeki bireylerin alkol aldıktan sonra yaşadığı değişimleri gözlemlemek, kendi geçmiş davranışlarınızı anlamanızı sağlar. Muhtemelen çevrenizdeki insanlara nazaran, siz bir bağımlı olduğunuz için onlardan daha hızlı içen, daha çok içen ve içtikten sonra daha çok değişen ve kontrol kaybı yaşayan bir bireysinizdir.
Bu farkındalık, alkollü ortamlardan zamanla tiksinme hissi yaratabilir ve tedavinin önemli bir parçası haline gelir. Evet, bu yöntem bazılarına garip, saçma ya da riskli gelebilir. Ancak alkolün bir ateş olduğunu düşünürsek, onun sıcaklığını anlamanın yolu bazen ona yaklaşmaktan geçer. Uzak durarak tehlikeyi her zaman tam anlamıyla kavrayamayabiliriz.
Alkolü tamamen suçlayarak ondan kaçmak, alkolün bizden daha güçlü olduğu inancını bilinçaltında besler. Bu da kişinin kendisini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Ben, alkolü düşman gibi görmenin doğru olmadığını savunanlardan biriyim. Çünkü bu yaklaşım, toplumda makul bir şekilde alkol tüketen bireyleri gördüğünüzde, “Onlar nasıl yapabiliyor da ben yapamıyorum?” düşüncesini beraberinde getirir. Bu, bağımlılığın bir hastalık olduğu gerçeğiyle yüzleşmenizi sağlar.
Alkol bağımlılığı, oluşması en uzun süren bağımlılıklardan biridir. Bu süreçte genellikle büyük maddi kayıplar yaşanır. Ancak bu farkındalık, geleceğiniz için önemli bir motivasyon kaynağı olabilir. Elbette, bu tür ortamlarda bulunmak tetiklenmenize ve alkol isteği duymanıza neden olabilir. Bu yüzden bu süreçte yanınızda olacak arkadaşlarınızı dikkatle seçmelisiniz. Ayrıca bu deneyim, sahte çevrenizi de fark etmenizi sağlar. Alkolden doğan yapay mutluluğun yanı sıra, yıllardır çevrenizdeki yapay ilişkilerle de yüzleşirsiniz.
Sonuç olarak, alkolle değil, kendinizle savaşıyorsunuz. Alkolü suçlayarak ve ondan kaçarak değil, onunla yüzleşerek farkındalığınızı artırabilirsiniz. Şimdi size bir metaforla anlatmak istiyorum: Düşünün ki bir tugayın içindesiniz ve tüm ışıklar kapalı. Tugay savaş halinde ve siz de bu tugaya sızmaya çalışan bir ajanssınız. Tugayın tam ortasında bir elektrik trafosu var. Bazen karanlıkları aydınlatmak için karanlığın ortasına dalmanız gerekir. Bu risk, size olayları daha iyi anlamanız için içsel bir farkındalık yaratır. Işığı kapalı bir tugayın ortasında, tehlikeyi ve karanlıkta kaybolmayı daha iyi hissedebilirsiniz.